BARTIN ÜNİVERSİTESİ

Yayın Tarihi : 29/01/2018

Üniversitemiz Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim elemanları tarafından geride bıraktığımız yılda Bartın, Zonguldak ve Gümüşhane’de arkeolojik çalışmalar gerçekleştirildi. Bu çalışmalardan Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izniyle başlatılan “Bartın İli ve İlçeleri Yüzey Araştırmaları” Arkeoloji Bölümü Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Fatma Bağdatlı Çam yönetiminde gerçekleştirildi.

Buluntular Eski Taş Çağına kadar uzanıyor

Bartın’daki araştırmalar sırasında tahminlerin ötesinde çok önemli sonuçlara ulaşıldığını belirten Doç. Dr. Çam, “2017 sezonu Bartın İli ve İlçeleri Yüzey Araştırmalarında elde edilen buluntular bölge arkeolojisi bakımından şimdiye kadar nispeten bilinmeyen örnekleri ortaya çıkarmıştır. Çalışmalarda bölgede Paleolitik Çağa (Eski Taş Çağı) ait olduğunu tahmin ettiğimiz buluntulara rastladık. Fakat elde ettiğimiz buluntuların hangi döneme ait olduğu prehistorya uzmanlarının incelemesi sonucunda netleşecektir.” dedi.  

Araştırmalarda Bronz Çağına ait olduğu düşünülen verilerin bölge tarihindeki önemli bir boşluğu dolduracağının da altını çizen Çam, yüzey araştırmalarının Bartın’ın iskân tarihinin çok daha geniş bir perspektifle ele alınabileceğini ortaya koyduğunu söyledi.

Çalışmalara Amasra’dan başlandı

Bartın ve ilçelerini kapsayan çalışmaların Amasra İlçesi’nden başladığını kaydeden Doç. Dr. Çam, “M.Ö. 7’nci yüzyıl sonunda kurulduğu tahmin edilen Sesamos antik kentinin özellikle Hellenistik Dönemdeki bir uzantısını teşkil eden Amastris’in arkeolojik dokusunun tespiti ve tanımının yapılması planlanmıştır. Kent savunma sisteminin bir parçası olarak surlar; kamu, ticari ve sosyal yapılar olarak tiyatro, gymnasion (Bedesten), nymphaion, thermae (hamam), odeion, köprüler, antik yollar, anıtsal yapılar, liman, agora ve/veya forum; kilise, nekropol, tapınaklar gibi antik dönem dini mimari örneklerinin tespiti ve korunma durumlarının belirlenmesine çalışılmıştır." şeklinde konuştu.

Bölge arkeolojisine yönelik bu kapsamdaki ilk araştırma

Yüzey araştırmalarının, Bartın’da yapılan Karadeniz Arkeolojisine yönelik bilimsel, geniş kapsamlı ve metodolojik ilk yüzey araştırması olduğunu da vurgulayan Çam, desteklerinden dolayı Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun ve destek veren tüm il yöneticilerine teşekkür etti.

Diğer çalışmalar Filyos ve Kelkit’de

Üniversitemiz öğretim üyeleri tarafından Karadeniz Bölgesine yönelik diğer arkeolojik çalışmalar ise Zonguldak’ın Filyos Beldesindeki Teion ve Gümüşhane’nin Kelkit ilçesindeki Satala antik kentlerinde gerçekleştirildi. Karadeniz kıyısı üzerinde modern yerleşim yapılmamış tek antik kent olma özelliği taşıyan Teion Antik Kenti'nde yapılan çalışmalar Bartın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Şahin Yıldırım tarafından yürütüldü.

3 hektarlık alanda yapılan kazılarda çeşitli dönemlere ait hamam, kilise, tapınak, yazıtlar, antik liman, kale, su kemeri, mendirek kalıntıları, antik tiyatro, nekropol ve çok sayıda küçük buluntunun ortaya çıkarıldığını belirten Yıldırım, “M.Ö. 7'nci yüzyılın başları hatta 6'ncı yüzyılın başlarına kadar tarihlenen hem mimarı hem de seramik buluntularla karşılaşıldı.” dedi.

Antik döneme ait kalıntıların yanında aynı zamanda Selçuklu dönemi, Çobanoğulları ve Candaroğulları gibi Türk-İslam dönemlerine ait bulgulara da kazılar sırasında rastlanıldığını kaydeden Yıldırım, “Tieion, Karadeniz'in tarihsel kronolojisini görebilmemizi sağlayan en önemli yerleşim yerlerinden birisi olarak da karşımıza çıkıyor. Karadeniz'deki bilimsel alanda birçok çalışma var ama kıyıda yürütülen tek antik kent kazısı olarak şu an Tieion göze çarpmaktadır.” diye konuştu.

Araştırmalar su altında da yürütüldü

2017 yılı kazılarının hem karada hem de su altında olmak üzere iki ayrı kategoride gerçekleştirildiğini söyleyen Yıldırım, şu ifadelere yer verdi:

“Bu yıl özellikle daha önceki yıllarda test amaçlı yapılan dalışlarla keşfedilen ve Roma Dönemi’ne tarihlendirilen antik gemi batıkları ile çeşitli mimari yapı elemanlarının ortaya çıkarılmasına ve belgelenmesine yönelik çalışmalar yürütüldü. Su altı kazılarına ABD Central Florida Üniversitesi’nden de öğretim üyeleri ve öğrenciler de katıldı.”

Tieion’daki kazı çalışmalarının yaklaşık 30 yıl daha sürdürülmesi planlanıyor.

Satala Antik Kenti'nin bölgedeki tarihsel önemi ortaya konuldu

Yıldırım danışmanlığında Kelkit ilçesine bağlı Sadak köyü sınırları içerisinde bulunan gerçekleştirilen yüzey araştırmalarında ise Satala Antik Kenti'nin bölgedeki tarihsel önemi ortaya çıkarıldı. Satala Antik Kenti’nin Türkiye'de Roma askeri mimarisiyle ilgili kazı yapılabilecek tek antik kent olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Burası Türkiye'de bir Roma lejyon kalesinin kazıldığı ilk yer olacak. Askeri mimariye ait yapılar ve Roma askeri sistemi ile ilgili çok önemli ipuçlarına ulaşılması planlanıyor. 2018 yılında altyapı çalışmalarının tamamlanmasının ardından Temmuz-Ağustos ayları gibi arkeolojik kazılar başlatılacaktır.” ifadelerini kullandı.

Akademik gücümüzü bölgemiz için kullanmaya gayret ediyoruz

Çalışmaların Bartın başta olmak üzere bölgenin tarihi ve arkeolojisine önemli bir katkı sunacağını kaydeden Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun “Araştırmalarda elde edilen veriler bölgemizin kültür varlıklarının ortaya çıkarılmasında önemli bir adımdır.” dedi.

Üniversitenin eğitim-öğretim fonksiyonunun yanında toplumda sosyal ve kültürel yapıyı geliştirecek projeler ortaya koymasının önemine dikkat çeken Rektör Uzun, “Sahip olduğumuz akademik gücümüzü bölgemiz için olabildiğince kullanmaya gayret ediyoruz. Bu çalışmaların bölgemizin marka değerini önemli ölçüde artıracağına inanıyorum. Gerçekleştirdikleri özverili çalışmalarından dolayı Arkeoloji Bölümü öğretim elemanlarımızı tebrik ediyorum. Gerçekleştirilen çalışmalarda bizlere her zaman destek olan Bartın Valisi Sayın Nusret Dirim başta olmak üzere, Belediye Başkanı Sayın Cemal Akın’a ve tüm il yöneticilerimize teşekkürlerimizi sunarız.” diye konuştu.  

Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Koordinatörlüğü

SON Haberler

• 

  BARÜ, ‘Türkiye Patent Şampiyonları’ arasında yerini aldı

• 

  BARÜ’nün tüm yerleşkeleri ‘Sıfır Atık Belgesi’ almayı başardı

• 

  BARÜ, kalite süreçlerini “Kurumsal Akreditasyon” ile taçlandırdı

• 

  BARÜ’de yapay zekâ ile eğitimin geleceği konuşuldu

• 

  BARÜ, akreditasyon süreçlerinde kalitesini bir kez daha tescilledi

• 

  Rektör Uzun, 23 Nisan’da koltuğunu çocuklara devretti

• 

  BARÜ’nün markalaşma sürecindeki temel unsurları TÜRK-PATENT tarafından tescillendi

• 

  Rektör Uzun, TRT EBA “Hedefe Doğru” programına konuk oldu

• 

  BARÜ’de tarihsel süreçleriyle ‘1915 Olayları’ anlatıldı

• 

  BARÜ’nün paydaşı olduğu projeyle tarihin dijital olarak aydınlatılması hedefleniyor