BARTIN ÜNİVERSİTESİ

Yayın Tarihi : 18/04/2011

Bartin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Kaplan, Üniversiteyi hem evrensel bir üniversite haline getirebilmek hem de kurulacak olan yeni kampüsü, fark yaratacak sekilde tasarlayip olusturabilmek için yeni açilimlara imza atiyor.  15 Nisan Cuma günü Üniversitemizde yapilan basin açiklamasinda Malezya, Dubai ve Suudi Arabistan gezisinin izlenimlerini aktaran Rektör Kaplan, Fen Fakültesinin kuruldugunun da müjdesini verdi.

Malezya Açilimi

Malezya Basbakani Necib Tun Abdürrezzak, Basbakan R. Tayyip Erdogan’in konugu olarak 21-23 Subat 2011 tarihlerinde Türkiye’ye resmî bir ziyarette bulunmustu. Iki basbakanin yaptigi özel görüsmeler arasinda egitim alaninda da isbirliginin yüksek bir seviyeye çikarilmasi mutabakati vardi. Sayin Basbakanimiz Erdogan, iki ülke üniversiteleri arasinda isbirligi ve hareketliligi artiracak bir mekanizmanin olusturulmasini önermisti. Bu çerçevede ilk adim Bartin Üniversitesi ve Yalova Üniversitesinden geldi.

Malezya Uluslararasi Islâm Üniversitesi (IIUM) ile Bartin Üniversitesi ve Yalova Üniversitesi arasinda akademik isbirligi ve hareketliligin temellerini atmak üzere 18 Mart 2011 Cuma günü “Memorandum of Understanding” (Iyi Niyet Sözlesmesi) imzalandi. Buna göre IIUM ile Bartin Üniversitesi ve Yalova Üniversitesi arasinda karsilikli akademisyen ve ögrenci degisimi, ortak arastirma projeleri, akademik kalitenin yükseltilmesi gibi konularda çalismalar yapilacak. Anlasma metinleri, T.C. Malezya Büyükelçisi Serap Ataay nezaretinde Baskent Kuala Lumpur’da yapilan bir merasimle, Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Ramazan Kaplan ve Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Niyazi Eruslu tarafindan imzalandi.

IUM Rektörü Dato’ Sri Prof. Dr. Syed Arabi, Türkiye üniversiteleriyle her türlü yardimlasmaya olumlu baktiklarini ve bu çalismalari her iki tarafin hükümetlerinin desteklediklerini açikladi. Çünkü IIUM, Islâm Konferansi Teskilati gözetiminde planlanan ve kurulusuna Türkiye, Misir, Pakistan, Suudi Arabistan, Banglades, Libya ve Maldiv ülkelerinin katilmis oldugu bir üniversitedir. Bu nedenle Türkiye IIUM’in mütevelli heyetinde resmî olarak yer almaktadir. Bir diger ifadeyle Türkiye’nin bu üniversiteye karsi sorumluluklari vardir.

Malezya ulusal televizyonlari bu anlasmalari ana haber bültenlerinde yayimladi ve Malezya egitim camiasinda bu durum çok büyük bir memnuniyetle karsilandi.

Rektör Kaplan, törende yaptigi konusmada, bu tür uluslararasi açilimlarin hem ülkeler arasi isbirligini artiracagini hem de üniversitelerin kendi gelisimlerine çok olumlu katkilar saglayacagini ifade etti. Yeni kurulan bir üniversite olarak büyük adimlar attiklarini söyleyen Kaplan, “IIUM ile öncelikle mühendislik, isletme ve ekonomi alanlarinda isbirligi arzuluyoruz.” dedi. Köklü bir üniversite ve muhtesem bir kampüse sahip olan IIUM ile baska deneyimlerini de paylasmak istediklerini bildiren Rektör Kaplan, her iki ülkenin basbakanlarinin çagrilari dogrultusunda, ilk adimi atan iki üniversiteden biri olmaktan duydugu memnuniyeti ifade etti. Profesör Kaplan, Sn. Büyükelçi Ataay basta olmak üzere katilimcilara tesekkür ederek sözlerini tamamladi.

Türk heyetine, adeta yesillikler içerisinde kaybolmus olan IIUM kampüsü de gezdirilerek detayli bilgi verildi. Kampüs, hem mimari açidan hem de organizasyonu ve düzenlenmesi açisindan dünyanin sayili yerleskeleri arasinda yer aliyor. Çok yogun yagmurlarin oldugu Malezya’da bir ögrenci, kampüsü hiç islanmadan bir ucundan digerine gezebilir. IIUM’de 150 ülkeden 40.000 ögrenci ögrenim görüyor. Üniversite ve kampüs içi tam bir birlesmis milletleri andiriyor. Tip, eczacilik, hukuk, mühendislik, isletme, iktisat, fen bilimleri, mimarlik, egitim, bilisim-iletisim, ilahiyat ve beseri bilimler alanlarinda önlisans, lisans, yüksek lisans, doktora ve doktora sonrasi egitim ve çalismalar yapiliyor. Birçok kalite ve bilimsel ödülleri olan üniversite, dünyadaki ilk 1500 üniversite arasinda yer aliyor. Malezya’da kisi basina düsen millî gelirin 20 bin dolarin üzerinde oldugunu da hatirlamakta yarar vardir.

UTM ve UKM Ziyareti

Rektörlerimiz ayni zamanda Malezya Teknoloji Üniversitesi (UTM: Universiti Teknologi Malaysia) Kuala Lumpur kampüsünü de ziyaret ettiler. Yaklasik 15 bin ögrencisi bulunan UTM dünyadaki MIT, Oxford, Cambridge, Harward, Meiji (Japonya) gibi üniversiteler ile isbirligi içerisindedir. Sekiz binden fazla lisansüstü (Master-doktora) çalismasi yapan ögrencisi var. Sanayi ve is dünyasi ile iç içe projeler yürütmektedir. Özellikle “Yesil Kampüs” ve “Kendi Kendine Yeterli Kampüs” konularinda UTM’den bilgi edinildi ve olasi bir isbirliginin altyapisi görüsüldü.

Rektörlerimizin ziyaret ettikleri diger bir üniversite Malezya Millî Üniversitesi (UKM: Universiti Kebangsaan Malaysia) olmustur. Bir devlet üniversitesi olan UKM, dünyanin ilk 700 üniversitesi arasinda yer almaktadir. UKM’de 12 fakülte ve 14 arastirma enstitüsü bulunmaktadir. Hâlihazirda 55 ülkeden 2500 yabanci ögrenci egitim almaktadir. Özellikle tip, biyoteknoloji, enerji ve temel mühendislik alanlarinda oldukça iddiali bir üniversitedir. Bu üniversiteden de kendi kendine yeterli kampüs konusunda teknik bilgiler edinilmistir.

Dubai Uluslararasi Akademik Sehri (DIAC)

Malezya teknik gezisinde, Dubai’de de bir gün geçiren Rektör Kaplan, bütün dünyada ilgi uyandiran ve kisaca Dubai Bilgi (Hikmet) Köyü olarak bilinen DIAC’da (Dubai International Academic City) incelemelerde bulunmustur. DIAC dünyanin ilk akademik serbest bölgesidir. On bir ülkeden dünyaca meshur yaklasik 27 üniversitenin küçük birer yerleskesinin bulundugu, 2 bin dönümden fazla bir alanda, 2007 yilinda kurulmus serbest bir bölgedir. Yaklasik 100 ülkeden 18 bin ögrenci burada egitim görmektedir. DIAC’da 300’den fazla üniversitenin programlarinda ögrenim görmek mümkün olmaktadir. DIAC, Financial Times tarafindan 2010 yilinda Ortadogu’da en iyi 25. egitim kompleksi olarak gösterilmistir.

Cidde King Abdülaziz Üniversitesi (KAU) Ziyareti

Malezya’dan dönüs yolunda, Cidde’de de bir gün geçiren Rektör Kaplan, KAU’yi de ziyaret etti. KAU, yaklasik 60 bin ögrencisi, 24 fakültesi, 160 akademik departmani, 120 lisansüstü programi, 11 bilimsel dergisi, 29 bilimsel kulübü, 14 arastirma merkezi ile çok büyük bir üniversitedir. KAU, dünya üniversiteler siralamasinda ilk 500’de yer almaktadir. 2009 yilinda Hayat Bilimleri ve Eczacilik dalinda 275. siraya yükselmistir. KAU, ayni zamanda uluslararasi 37 degisik kurulustan denklik almis bir üniversitedir.

Cidde’de KAU kampüsünü, bazi akademik programlari ve arastirma merkezlerini de ziyaret eden heyet, çalismalar hakkinda bilgi aldi. Kampüs yönetimi, kalite ve sürdürülebilir yeterlilik konularinda bilgi alisverisinde bulundu.

Ayni zaman diliminde Cidde’de Dünya Ekonomik Forumu da yapildi. Sayin Basbakan Erdogan’in da katildigi foruma dünyanin birçok yerinden önemli akademisyen, uzman ve devlet adamlari katildi. Bu vesile ile bu katilimcilardan bazilari ile de akademik konularla ilgili olarak görüsme firsati oldu.

Yesil Kampüs Projesi

Iki binli yillarla birlikte, iklim degisiklikleri ve ekonomik sikintilarin da etkisi ile üniversite organizasyonlarinda yeni bir kavram olusmaya baslamistir. Bu, kisaca “Yesil Kampüs” kavramidir. Bir üniversitenin hem çagin gereklerine uygun insan yetistirmesi hem güncel problemlere bilimsel çözümler üretmesi, hem arastirma gelistirme yapmasi hem de bazi hayati konularda tamamen disariya bagimli olmasi kabul edilemez hale gelmistir. Bu hal, gelisen çevre ve ekonomik faktörler dolayisiyla adeta bir zorunluluktur. Artik gelecekteki üniversitelerin hiçbir teknik ve teknolojik destek almasalar dahi kendi ayaklari üzerinde durabilir ve ülkenin ihtiyaci olan egitimli insan gücünü yetistirebilir olmasi gerekmektedir. Bu adeta, “Kendine bakamayan üniversite, topluma ne verebilir?” felsefesinden hareketle olusturulan yeni bir anlayistir.

Bu çerçevede kurulan ya da dönüstürülen üniversite kampüsleri, hem yesil hem de kendi kendine yeterli olmaktadir. Ögrenciler her türlü ihtiyaçlarini kampüs içerisinde giderebilecek, standartlari ve kalitesi yüksek saglikli bir kampüs hayati yasayabilecektir. Yesile duyarli ve çevre bilinci olusmus bir mezun profili olusturulacaktir. Mezunlar, gelecegin ihtiyaçlari dogrultusunda iklim degisimine ve çevreye duyarli olarak yetisecektir.

Kampüste, enerji üretimi ve tasarrufuna yönelik yeni uygulamalar olacak ve böylelikle sürdürülebilir bir enerji politikasi bilinci olusturulacaktir. Kaynaklarin en verimli bir sekilde kullanilmasi ve çevreye karsi duyarlilik politikalari sayesinde, gerek yerel yönetimlerde ve gerekse merkezî yönetimde bir farkindalik olusturulmasi hedeflenmektedir.

Haber ile ilgili video

Yeni kurulacak olan kampüsün, bu yeni anlayis ile insa edilecegini söyleyen Prof. Dr. Ramazan Kaplan, “Öncelikle yeni kampüsümüzün hem mimari açidan hem de çevre düzenlemesi ve peyzaj açisindan Türkiye’mizin en iyi kampüsü olmasini arzu ediyor ve planliyoruz.” dedi. Bunu planlayabilecek bilgi ve kabiliyet birikiminin mevcut oldugunu ifade eden Prof. Dr. Kaplan, “Ayni zamanda yeni kampüsümüz enerji alaninda, kendi enerjisini kendisi üreten bir kampüs olarak tasarlanacaktir.” dedi. Burada agirlikli olarak yenilenebilir enerji kaynaklarindan bahsettiklerini söyleyen Kaplan, yeni kampüsün çevreyi kirletmeyen, kendi atigini kendisi isleyip yeniden degerlendiren bir yapida kurulacagini belirtti.

Bu baglamda Bartin Üniversitesi kampüsü Türkiye’de bir ilk olacaktir. Ilk “Yesil Kampüs” Bartin Üniversitesi’ne ait olacak ve böylelikle üniversitenin vizyonu gelecegin vizyonunu yansitacaktir. Rektör Kaplan, “Hem mimari açidan, hem uluslararasilik, hem kendi kendine yeterlilik, hem de peyzaj açisindan en iyi örnegi ortaya koymak için gerekli bilgileri aliyor ve isbirlikleri için alt yapi olusturuyoruz. Avrupa Birliginin bu tür Yesil Kampüs dönüsümlerine ve kurulumlarina çok büyük maddi destekler verdigini biliyoruz. Bu desteklere de talibiz. Bartin’imizda fark olusturacak bir üniversite kurmak için gece gündüz çalisiyoruz.” dedi.

Yaklasik bir hafta süren bu teknik gezide Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Ramazan Kaplan’a, Rektör Yardimcisi Prof. Dr. Mete Gündogan eslik etti.

Haber ile ilgili Fotograflar