BARTIN ÜNİVERSİTESİ

image/svg+xml
image/svg+xml

Üniversitemizde “Sehir ve Medeniyet” Konusuldu.

Yayın Tarihi : 29/11/2012

Bartin Üniversitesinde, Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Ögretim Üyesi Prof. Dr. Korkut Tuna tarafindan “Sehir ve Medeniyet“ konulu bir konferans verildi. Üniversite ögrencilerinin yogun katilimiyla gerçeklestirilen konferansa Bartin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Kaplan, Rektör Yardimcisi Prof. Dr. Ali Naci Tankut, Belediye Baskan Vekili Hüseyin Fahri Firincioglu, Mühendislik Fakültesi Dekani Prof. Dr. Galip Said, Edebiyat Fakültesi Dekani Prof. Dr. Ismet Emre, Egitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Çetin Semerci, BESYO Müdürü Yrd. Doç. Murat Kul, CHP Il Baskani Selim Karakas, Il Müftüsü Ismail Bayrak, Ticaret ve Sanayi Odasi Yönetim Kurulu Baskani Ismail Toksöz ve Il Halk Sagligi Müdürü Ahmet Demir katildi.

Konferansin açilis konusmasini yapan Bartin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Kaplan, “Geride biraktigimiz dört yil içerisinde iki yüze yakin sosyal faaliyet düzenledik ve bu tür faaliyetlere bundan sonra da devam edecegiz.” dedi.

Gelisme çizgisini yükseltmekte olan Bartin Üniversitesinde konferans vermekten çok memnun oldugunu dile getiren Prof. Dr. Korkut Tuna, sehir ve medeniyet konusunun sadece sosyolojinin degil, birçok sosyal bilim dalinin konusu oldugunu ve sehirlerin, medeniyetin bütün yaratilarinin bir sentezi, bir toplami olarak karsimizda bulundugunu belirtti.

Istanbul’un eski yapilarinin ortadan kalktigini ve gecekondulasan mahallelerde yapilan binalarin bugün bir anda içinden çikilmaz bir labirent haline dönüstügünü ifade eden Tuna, “Bu medeniyet halkasindaki kopukluk, bizleri daha karmasik çözümlere itiyor. Medeniyetimizden çok sey kaybettigimizi söyleyebiliriz. 1960’li yillarda herkes apartman dairelerinin tavaninin alçakligi nedeniyle evindeki ceviz dolaplarini kirip kapinin önüne koydu. Kirilmayanlar ise su an antika olarak satiliyor. Bu da bizim nasil bir kültür devrettigimizi göstermesi açisindan ilgi çekicidir. Bu yeni medeniyetin unsurlari midir, yoksa yaptigimiz tahribati fark etmemiz midir? Bizim medeniyetimiz nedir, izleri nerede kalmistir? Bunlari çok iyi degerlendirmemiz lazim.” diye konustu.

Elli yil önce Bartinlinin eseri olan yapilar vardi
Geçmiste anne ve babalarimizdan bir kültür aktariminin oldugunu, fakat simdi bu aktarimin ortadan kalktigini belirten Tuna, “Simdi kiz ögrencilerin kaçi ninni söylemeyi biliyor? Simdi hazir oyuncaklar bu ninnileri söylüyor. Bu mimari, bu sehir ve bu medeniyet iste böyle gidiyor. Elli yil önce Bartin, simdikinden daha yoksul görünüyordu; ama Bartinlinin eseri olacak yapilar vardi. Biz bu evleri ihya etmektense yikip apartman yapmayi tercih ettik. Sehirler birbirine benzemeye basladi. Eskiden Rize’ye gittigimizde Rize’ye geldigimizi anlardik. Simdi Rize yepyeni piril piril bir sehir, ama ona benzer baska bir sehir yaninda duruyor.” diye konustu. Simdi ayni seyi TOKI’nin yaptigini belirten Tuna, “TOKI’nin, ev sahibi olamayan binlerce insani ev sahibi yapmasi çok önemlidir; fakat sosyolog gözüyle bakarsak burasi ne derece sehirdir? Bir cami, bir okul ve bir alisveris merkezi düsünülmüs. Arkadasinizla surada bir muhallebi yesek, sohbet etsek deseniz böyle bir sey yok. Bina var, sehir yok. Herkes çok güzel evlerde oturacak, ama kimse birbiriyle görüsmeyecek. Sehir, bina demek degildir. Her seyden önce medeniyetin unsuru yapilardir. Kentsel dönüsüm, apartmanlasmaya dogru gidiyor. Bugün Istanbul’da alti kerpiç üstü beton olan binalar var. Sehirlerimiz medeniyetimizdir.” dedi.