BARTIN ÜNİVERSİTESİ

image/svg+xml
image/svg+xml

TRT “Genç Ilahiyat” Programiyla Bartin Üniversitesinde

Yayın Tarihi : 03/03/2015

Bartin Üniversitesi Islami Ilimler Fakültesi ve Diyanet Isleri Baskanligi Dini Yayinlar Genel Müdürlügü Radyo Televizyon Daire Baskanligi isbirligiyle düzenlenen program, üniversitenin konferans salonunda yapildi. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Kültür Merkezi Baskani Prof. Dr. Turan Karatas’in konuk olarak katildigi programda “Dil ve Düsünce” konusuyla ilgili anlatilara yer verildi. Yayinin açilis konusmasinda, Bartin Üniversitesinin yesiller içinde etkileyici bir ortami oldugunu belirten program sunucusu Mustafa Cihat, üniversite ögrencilerinin kendilerini çok iyi karsiladiklarini söyledi. Program konugu Prof. Dr. Karatas ise, Bartin Üniversitesinin her geçen gün büyüdügünü kaydederek, “Yeni yapilan kampüsle birlikte üniversite kendini daha iyi gösterecektir.” dedi.

“Herkes Dilini Iyi Bilmek Zorundadir”

“Dil ve Düsünce” konulu konusmasinda Prof. Dr. Karatas, dilin insanlar için öneminden bahsederek, yurttas olmanin dilin iyi bilinmesiyle gerçeklesebilecegini ifade etti. Karatas, dil dagarcigi genis olanlarin düsüncelerinin de genis oldugunu belirterek, “Bizim yaratilmislar içinde en önemli farkimiz konusabiliyor olmamizdir. Öyle olunca insana diliyle beraber, baska sorumluluklar da yüklenmistir. Dil düsüncenin evidir. Eger düsünceniz yoksa diliniz de yoktur. Ne kadar dil dagarcigimiz varsa, o kadar düsüncemiz genistir. Çünkü düsünmek dille mümkün olur. Bize düsüncenin kapilarini açan kelimelerdir. Siz kelimelerle bir yoldaslik içerisinde degilseniz, düsünemezsiniz. Düsünmek sorular sormaktir, sorulara cevaplar aramaktir. Bu nedenle dille kurulan iliski çok önemlidir. Bir millete ait oldugunu düsünen herkes dilini iyi bilmek zorundadir.” seklinde konustu.

“Yunus Emre, Türkçenin Süt Disidir”

Prof. Dr. Karatas, konusmasinda Yunus Emre’nin Türkçe için önemine de deginerek, “Yunus Emre Türkçenin süt disidir. Yunus’u okumadan ‘Türkçeyi taniyoruz, Türk dilinin tadina vardik’ demeyin. Yunus, Türkçe bayragini göklere çeken ilk kisidir. Ingilizlerin Shakespeare’i, Almanlarin Goethe’si neyse bizim de Yunus’umuz odur. Ben 18 yasinda olsaydim iki sey yapardim. Ilki, Kur’an-i Kerim’i kendi dilinde anlamak için iyi bir Arapça ögrenirdim. Digeri, Yunus’tan yüz tane siir ezberlerdim. Simdi 18 yasindaki arkadaslara tavsiyem odur.” ifadelerini kullandi.

“Osmanlica Yoktur, Osmanli Türkçesi Vardir”

Programda, son günlerin gündemindeki konulardan biri olan “Osmanlica” tartismalarina da deginen Prof. Dr. Karatas, “Osmanlica” diye bir dilin olmadigini “Osmanli Türkçesi” oldugunu söyledi. Karatas, “Osmanlica, Osmanli Devleti’nin dili degildir. Daha dogrusu söyle diyebiliriz, Osmanlica diye bir dil yoktur. Bir tek 1865’te yazilan bir metinde karsilastim, ‘Osmanli Devleti’nin dili elbette Osmanlica olacaktir” yaziyordu. Ondan sonra 1930’lara kadar bizim literatürümüzde ‘Osmanlica’ tabiri yoktur. Bana öyle geliyor ki, 1940’lar, 1950’ler hatta 1960’lardaki ihtilalden sonra Osmanli Devleti’ni iyice ötekilestirmek için ‘Osmanlica’ tabiri kullanilmistir. Baska bir devlet ve baska bir dil algisi yapilmistir. Bizde bir tek dil vardir. O da, Islam’a geçtikten sonra Arapça ve Farsçadan etkilense de Osmanli Türkçesidir. Osmanli Türkçesine yapilan dönüs çalismalari da, 20. yüzyilin basinda yapilan yanlis batililasma algisini düzeltmek içindir.” diye konustu.

Programa, Islami Ilimler Fakültesi Dekani Prof. Dr. Yakup Civelek, Bartin Il Müftüsü Mahmut Gündüz, ögretim elemanlari, il müftülük mensuplari ve ögrenciler katildi.

Konusmalarin ardindan soru-cevap seklinde devam eden program, Sanatçi Mustafa Cihat konseriyle son buldu.