BARTIN ÜNİVERSİTESİ

image/svg+xml
image/svg+xml

Tarihsel, Psikolojik ve Mekânsal Boyutlarıyla Toplumsal Cinsiyet paneli düzenlendi

Yayın Tarihi : 08/03/2018

Üniversitemiz Konferans Salonunda düzenlenen etkinlik, şehitlerimiz başta olmak üzere ebediyete intikal etmiş tüm kadınlar için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

Ardından etkinliğin açılış konuşmasını yapan Üniversitemiz Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Aslı Yazıcı, kadınların toplum içerisindeki öneminden bahsederek “Toplumsal değerlerimize baktığımız zaman kadın-erkek noktasında bir eşitsizliğin olmadığını görebiliriz. Kadınların toplum içerisinde anne, abla, eş, partner, kardeş ve benzeri yerleri vardır. Bu tanımlamalar birer rol olarak görülmelidir.” dedi.

Şehit olmuş kadınlar anıldı

Etkinlik kapsamında ekrana yansıtılan “Demokrasi Kahramanı Kadınlar” temalı fotoğraflardan da bahseden Yazıcı, “İçinde yaşadığımız dönemde ve geçmişte verdiğimiz birçok şehidimiz var. Bu şehitlerimizden bir kısmını da kadınlarımız oluşturmakta. Onları da buradan saygı ve minnetle anıyoruz.” diye konuştu.  

“Özellikle kadınlarımız okumalı, iyi yerlere gelmeli”

Bartın Ticaret ve Sanayi Odası (Bartın TSO) Kadın Girişimciler Derneği Fahri Başkanı Nurten Şahiner ise yaşadığı bazı olaylardan örnekler vererek, dinleyicilere bazı önerilerde bulundu.

Şahiner, özellikle kadınların okuması ve çok çalışması gerektiğini vurgulayarak “Evlendiğim zaman eşime bazı şartlar sundum. Bunu yapma nedenim etrafımda kadına şiddet olaylarıyla çok karşılaşıyor olmamdı. Çok şükür şanslıydım, 55 senelik evliliğimde böyle durumla hiç karşılaşmadım. Kadınlarımızın bu gibi durumlarla karşılaşması ise çok üzücü. Böyle olaylarla karşılaşılmaması için kadınların çok çalışması, tahsillerini yapması ve iyi konumlarda yer alması gerektiğine inanıyorum.” şeklinde konuştu.

 

“Toplumsal cinsiyet konusunda herkese görevler düşmekte”

Başkanlığını Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yazıcı’nın yaptığı panelde, Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sebahat Açıksöz  “Dış Mekanda Kadın: Ölüm-Kalım Savaşı” başlıklı bir konuşma yaptı.

Açıksöz, “2009 yılında Münevver Karabulut’un öldürülmesinin ardından kurulan bir platform, düzenli olarak kadın cinayetlerini hukuki açıdan takip etmektedir. 2013 yılında 237, 2014 yılında 294, 2015 yılında 303, 2016 yılında 328 ve 2017 yılında 409 kadın cinayeti işlenmiştir. Bu konun çözümü kadını iç mekâna esaret etmek değil, erkeklere toplumda nasıl davranmaları gerektiğini öğretmektir. Bunun için bilim yuvaları olan üniversiteler başta olmak üzere her kurum ve kuruluşa hatta her bir bireye önemli görevler düşmektedir.” ifadelerini kullandı.

“Çalışma hayatında kadınlar şiddete uğramakta”

Üniversitemiz Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Öğretim Üyesi Dr. Gizem Akcan ise “Çalışma Hayatında Kadına Yönelik Şiddet” konulu konuşmasında, iş hayatında kadınların uğradığı şiddete vurgu yaptı.

Akcan, “Çalışma hayatında yer alan kadınlar, cinsiyet kaynaklı olarak pek çok problem yaşamaktadırlar. Ücretlerde ve yükseltilmelerde eşitsizlik, kayıt dışı ve sigortasız çalıştırılma, iş ve aile rolünü bir arada yürütmekten kaynaklanan iş-aile çatışmaları bunların başında gelmektedir. Çalışma hayatında kadınların karşılaştıkları bir diğer önemli sorun da iş yeri şiddetidir. İş yeri şiddeti denildiğinde şimdiye kadar algılanan, kolay tanımlanabildiği ve gözlenebildiği için fiziksel güç kullanımını içeren fiziksel şiddet olmuştur.  Fiziksel şiddet, bir kişiye ya da bir gruba karşı yapılan; fiziksel, cinsel veya psikolojik zararla sonuçlanan fiziksel güç kullanımıdır.” dedi.

Tarihsel perspektiften kadına şiddet anlatıldı

“Tarihsel Perspektiften Savaş ve Kadına Şiddet’ adlı konuşmasını yapan Edebiyat Fakültesi Araştırma Görevlisi Dr. Mine Demir de kadına şiddetin cinsel, ekonomik ve toplumsal noktada gerçekleşebileceğini kaydetti.

Tarihten örnekler vererek kadına şiddet konusuna değinen Demir, “Osmanlı’nın son döneminde toplumun maruz kaldığı 3 önemli savaş bulunmaktadır. Balkan Savaşları (1912-1913), Birinci Dünya Savaşı   (1914-1918) ve Kurtuluş Savaşı (1919-1922).  10 yıllık bir süre ülke bil-fiil savaş içinde kalmıştır. Genel tarih öğretimiz içinde bu savaşlarda kadınların konumunu, cephedeki orduya yardım eden kadınlar bağlamında bilmekteyiz. Bu bilgilerin hemen hepsi doğrudur. Ancak asıl resme bakacak olursak eksik bırakılan parçalar olduğunu göreceğiz. Büyük oranda yoksul ve dar gelirli bir toplumda, erkeklerini savaşa göndermek zorunda kalan kadınlar çok büyük sorunlarla yüzleştiler.” ifadelerine yer verdi.

Müzik dinletisi gerçekleştirildi

Panelin sonunda Bartın Valisi Nusret Dirim’in eşi Burcu Dirim, Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun’un eşi Hatice Uzun, İl Emniyet Müdürü Ogün Vural’ın eşi Arzu Vural ve Kadın Girişimciler Derneği Fahri Başkanı Nurten Şahiner konuşmacılara teşekkür belgelerini verdi.

Yoğun katılımın olduğu etkinlik, Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi Ceren Doğan’ın verdiği müzik dinletisiyle son buldu.

Etkinlik sonunda katılımcılar Kutlubey Kampüsünü ziyaret ederek, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü 3. Sınıf öğrencilerinin hazırladığı sergiyi gezdi.

Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Koordinatörlüğü

SON Haberler

  • BARÜ, Erasmus programları ile uluslararasılaşma hamlelerine devam ediyor

  • BARÜ Asya’nın en iyileri arasında yerini aldı

  • BARÜ’de mühendislik programları için akreditasyon saha ziyaretleri tamamlandı

  • ÖSYM Başkanı Ersoy ve beraberindeki heyet, BARÜ’yü ziyaret etti

  • BARÜ, ‘Türkiye Patent Şampiyonları’ arasında yerini aldı

  • BARÜ’nün tüm yerleşkeleri ‘Sıfır Atık Belgesi’ almayı başardı

  • BARÜ, kalite süreçlerini “Kurumsal Akreditasyon” ile taçlandırdı

  • BARÜ’de yapay zekâ ile eğitimin geleceği konuşuldu

  • BARÜ, akreditasyon süreçlerinde kalitesini bir kez daha tescilledi

  • Rektör Uzun, 23 Nisan’da koltuğunu çocuklara devretti