BARTIN ÜNİVERSİTESİ

image/svg+xml
image/svg+xml

“Rusya Krizi, Yenilenebilir Kaynaklarin Önemini Ortaya Koydu”

Yayın Tarihi : 28/12/2015

Üniversitemiz Yenilenebilir Enerji Uygulama ve Arastirma Merkezi (BÜYENARUM) tarafindan düzenlenen panelde Türkiye’nin enerji sorunu ve çözüm önerileri konusuldu. “Yenilenebilir Enerjinin Türkiye ve Dünya Için Önemi” konulu panelin açilis konusmasini yapan Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Ramazan Kaplan, bugün çevremizde yasanan savaslarin temelinde enerji ihtiyaci oldugunu belirterek, “Dünya’nin ve ülkemizin en önemli konularindan biri enerjidir. Etrafimizda ve Dünya’nin çesitli noktalarinda yasanan çatismalarin nedeni enerji kaynaklarina sahip olabilmektir. Fosil kaynaklar her yerde bulunmadigi için yenilenebilir kaynaklara yönelmek zorunludur. Üniversitemiz de ülkemizin bu kaynaklari kullanimi noktasinda bilimsel olarak katki saglamaya çalismaktadir.” dedi.

Bartin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Kaplan

“Türkiye Yenilenebilir Enerjiyle Disa Bagimliliktan Kurtulabilir”

Paneli yöneten BÜYENARUM Müdürü Prof. Dr. Nedim Saraçoglu, Rusya krizi üzerinden örnekler vererek Türkiye’nin enerji ihtiyacini kimseye bagimli kalmadan yenilenebilir enerji kaynaklariyla saglayabilecegini vurguladi. Türkiye’nin enerji noktasinda disa bagimliliktan kurtulabilecegini belirten Saraçoglu, “Türkiye’nin 2014 yili sonu elektrik üretimi kurulu gücü 69 bin 516 megawatt, elektrik üretimi ise 250 milyar kilowatt olmustur. Elektrik üretiminde fosil kaynakli üretim yüzde 80 iken yenilenebilir kaynaklarin payi ancak yüzde 20 olmustur. Toplam üretimin yüzde 49’unun dogal gaz ve yüzde 15’inin ithal kömür ile karsilanmasi için 250 milyar dolar ödenmistir. Türkiye günes enerjisi potansiyelinin binde 1’ini, rüzgâr enerjisi potansiyelinin yüzde 7’sini, jeotermal potansiyelinin yüzde 16’sini, hidrolik potansiyelin yüzde 60’ini kullanabilmektedir. Petrol, kömür ve dogal gaz ithalati nedeniyle enerjide yüzde 80 disa bagimli olan Türkiye’nin yenilenebilir enerjiye geçisi hizla gerçeklestirmesi ekonomik ve siyasi olarak zorunluluk arz etmektedir. Türkiye’nin 2050 yili elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarinin payi yüzde 80 olabilmelidir.” diye konustu.

“Çevre Kirliligi Yenilenebilir Enerjiyle Azaltilabilir”

BÜYENARUM Müdür Yardimcisi Doç. Dr. Handan Ucun Özel ise konusmasinda yenilenebilir enerji ile çevre kirliliginin en aza indirilebilecegini kaydederek, “Fosil yakitlar iklim degisikligine yol açan sera gazlari, asit yagmurlari ve fotokimyasal sis olusumuna neden olurlar. Bu sorunlari ortadan kaldirmak için tüm dünyada yenilenebilir enerji kaynaklarina bir yönelis vardir. Ülkemizde de bu yönde adimlar atilmakta, yenilenebilir enerji kaynagi olarak hidrolik, rüzgar, günes, jeotermal, biyolojik ve diger enerji kaynaklarina ait kurulu gücün artirilmasina çalisilmaktadir.” seklinde konustu.

“Günes Enerjisi Potansiyelimiz Çok Yüksek”

Türkiye’nin günes enerjisi potansiyelinin büyük oldugunu ifade eden BÜYENARUM Yönetim Kurulu Üyesi Yrd. Doç. Dr. Abid Ustaoglu da “Ülkemizde günes enerjisinin isi olarak kullanma orani dünya siralamasinda Çin’den sonra ikinci sirada yer almasina ragmen, elektrik üretiminde maalesef siralamaya bile girememektedir. Almanya bu konuda Dünya lideridir. Türkiye ile karsilastirildiginda Almanya’da günes radyasyonu 930 ile bin 130 kilowatt metreküp ve yillik güneslenme süresi bin 300 ile bin 900 saat arasinda degisiyorken ülkemizde günes radyasyonu yillik ortalama bin 120 ile bin 460 kilowatt metreküp ve yillik güneslenme süresi bin 970 ile 3 bin saat civarindadir. Enerji üretiminde yüzde 89 oraninda disa bagli olan ve günesten elektrik üretiminde lider olan Almanya’dan 2-3 kat daha fazla potansiyele sahip olan ülkemizde böyle bir dogal zenginligin daha iyi bir sekilde kullanilmasi gerekmektedir.” seklinde konustu.