BARTIN ÜNİVERSİTESİ

image/svg+xml
image/svg+xml

BÜYENARUM Yenilenebilir Enerjide Yarinlar Paneli düzenlendi(metin,video,fotograflar)

Yayın Tarihi : 25/12/2014

Bartin'da bir araya gelen enerji ögretim üyeleri ve uzmanlari gelecegin dünya ve Türkiye için yenilenebilir enerjide oldugunu söyledi.  Bartin Üniversitesi Yenilenebilir Enerji Uygulama ve Arastirma Merkezi (BÜYENARUM) tarafindan düzenlenen panelde “Yenilenebilir Enerjide Yarinlar” konusuldu. Ögrenci, ögretim üyeleri, Bartin ve baska illerden gelen yetkililerin dinleyici olarak katildigi paneli Prof. Dr. Osman Sevaioglu (ODTÜ) yönetti. Panele BÜYENARUM Danisma Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Nedim Saraçoglu (Bartin Üniversitesi), Prof. Dr. Filiz Karaosmanoglu (ITÜ, Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Dernegi Baskan Yardimcisi), Prof. Dr. Tanay Sidki Uyar (Marmara Üniversitesi), Dr. Uygar Özesmi (Good4Trust.org) ve Salahattin Baysal (RESYAD) konusmaci olarak katildi.

Rüzgâr ve günes enerjisi için bürokratik engeller kaldirilmali

Türkiye'nin rüzgâr ve günes enerjisinde bir atilim içinde oldugu ancak önündeki bürokratik engellerin kaldirilmasi gerektiginin vurgulandigi panelde yenilenebilir enerjinin, yerli teknolojinin ve sanayinin gelistirilerek üretilmesi durumunda enerjiden kaynaklanan cari açigi kisa vadede olumlu etkileyecegi, uzun vadede kapatabilecegi belirtildi. Uygulamanin toplumsal baris saglanarak ve dogayi tahrip etmeden yapilmasi gerektigi, aksi halde yöre halkinda hidroelektrik santrali mücadelelerine benzer sorunlar yaratacagi ve bunun rüzgâr basta olmak üzere yenilenebilir enerji sektörüne zarar verecegi söylendi.

Panelistler, elektrik enerjisi üretimi amaciyla kullanilabilecek günes enerjisinin henüz binde birinin bile degerlendirilmedigini ve tek basina bütün talebi karsilayabilecegini, ayni sekilde rüzgâr kapasitesinin yalnizca yüzde yedisinden elektrik üretildigini belirtti. Panelde, yeterli yatirim yapilirsa tek basina yenilenebilir enerjinin bütün talebi karsilayabilecegi, burada atilmasi gereken adimlarin akilli sebekeler ve gelismis depolama sistemlerinin kurulmasi oldugu, ayrica biyoyakit (orman, tarim ve belediye atiklari) potansiyelinin (117 milyon ton/yil) ise neredeyse tamaminin atil oldugu söylendi. Türkiye’de kurulu gücü 227 MW olan 49 biyokütle santrali ile 1,2 milyar kWh biyoelektrik üretimi yapildigi, hidroelektrik potansiyelinin % 60’i ve jeotermal potansiyelinin ise altida birinin kullanildigi belirtildi.

2050’li yillarda ihtiyacin en az yüzde 80’i yenilenebilir enerji üretimi ile karsilanabilecek

BÜYENARUM Müdürü Prof. Dr. Nedim Saraçoglu, “Fukusima nükleer santralinin patlamasindan sonra Almanya’da büyük bir enerji dönüsümü ile 22 nükleer enerji santralinin 2022 yilina kadar kapatilmasi ve ortaya çikacak enerji açiginin yenilenebilir enerji kaynaklari ile karsilanmasi kararlastirilmistir.“ dedi. Yenilenebilir enerji kaynaklarindan elektrik üretiminde büyük tesvik ve desteklerin uygulanmasi ile Almanya’nin 2013 yili yesil enerji üretiminde günes enerjisi kurulu gücünün 33.000 MW’a (dünya birincisi) ve rüzgâr enerjisi kurulu gücünün 34.000 MW’a (dünya üçüncüsü) ulastigini belirten Saraçoglu, “2050’li yillarda ülke enerji gereksiniminin en az % 80’i ve hatta % 100’ü yenilenebilir enerji üretimi ile karsilanabilecek, Almanya’dan daha fazla günes potansiyeli olan Türkiye’nin elektrik üretiminde diger ülkeler gibi 2050 yilinin hedeflenerek yenilenebilir enerji kaynaklari payinin % 50’nin üzerine çikarilmasi ve enerjide disa bagimliligin azaltilmasi büyük önem tasimaktadir.” diye konustu.

BÜYENARUM Müdürü Prof. Dr. Nedim Saraçoglu

Cari açigin yüzde 95’i enerji

Prof. Dr. Filiz Karaosmanoglu “Enerji üretimi ve tüketimi, kaynaktan son kullanima kadar mevcut en iyi teknoloji ile sürdürülebilir olmalidir.” dedi. Salahattin Baysal cari açigin % 95’inin enerjide disa bagimli olmamizdan kaynaklandigini belirtti ve bu cari açigi kapatmak için yenilenebilir enerji santrallerinin lisans sürecinde yasanan bürokratik süreci hizlandirmamiz, yatirimlari tesvik ederek yenilenebilir enerji santrallerini süratli bir sekilde faaliyete geçirmemiz gerektigini vurguladi.

Panelistler yeterli siyasi irade bulunmasi ve yenilenebilir enerji yatirimlarinin desteklemesi durumunda, yenilenebilir kaynak kullaniminin enerji yelpazesinde en yüksek orana ulasacagi konusunda görüs birligine vardi.

Kömür bu ülkenin nimeti

Prof. Dr. Osman Sevaioglu hiçbir enerji türünün digerinin alternatifi veya karsiti olmadigini, bunlarin birbirini tamamladigini söyledi. Türkiye’nin enerjide arz talep açigi yasayan bir ülke olarak kömür ve nükleer dâhil her türlü enerjiye ihtiyacinin oldugunu, kömürün bu ülkenin bir nimeti oldugunu, ucuz enerji elde edebilmek için Türkiye’nin kömürden enerji elde eden projeleri de desteklemesi gerektigini belirtti. Bazi enerji türlerini savunabilmek için digerlerine karsi çikmanin dogru bir yaklasim olmadigi ifade eden Sevaioglu, “Yenilenebilir enerjilerin; yakit maliyetlerinin olmamasi, çevreyi kirletmemesi ve gelecekte fosil yakitlarin tükenecek olmasina bagli olarak alternatifsiz ve rakipsiz olarak kalacak olmalari nedeniyle desteklenmeleri ve teknolojilerinin gelistirilmesi gerekmektedir.” dedi.

Hiçbir nükleer ve fosil yakit yatirimina girilmemelidir

Dr. Uygar Özesmi ve Prof. Dr. Tanay Sidki Uyar, Sevaioglu’nun analizine katilmayarak acilen ve kararli bir biçimde kömür, petrol ve dogal gazdan en hizli biçimde uzaklasilarak su andan itibaren hiçbir nükleer ve fosil yakit yatirimina girmemek gerektigini belirtti. Gelecekte gerçeklesecek % 100 yenilenebilir enerji kullaniminin su anda bile teknik olarak mümkün oldugunu, bu nedenle gelecege yatirim yapmak gerektigini ifade ettiler.

Yüzde 100 yenilenebilir enerjiye geçis; esitlik, özgürlük, baris ve yerel istihdam demektir

Panelistlerden Prof. Dr. Tanay Sidki Uyar, dünyanin fosil ve nükleer atik enerji çagindan yenilenebilir enerji çagina geçtigini belirterek su görüslere yer verdi: “Öncülük yapan ülkeler Almanya, ABD, Çin Halk Cumhuriyeti’dir. Enerjide çözüm öncelikle enerjinin etkin kullanimi olmak üzere % 100 yenilenebilir enerjidedir. Rüzgâr ve günes özellestirilemeyen, bitmez tükenmez ve tamamiyla ücretsiz kaynaklardir. Petrol krizi sonrasi özellikle zengin OECD ülkeleri yenilenebilir enerji teknolojilerini gelistirmeye karar verdiler ve bugün artik yenilenebilir enerjiden elektrik üretim teknolojileri en ucuz teknolojiler haline geldi. Ülkelerin % 100 yenilenebilir enerjiye geçis için tek ihtiyaci karar vericilerin çözümden yana olmalaridir. % 100 yenilenebilir enerjiye geçis; esitlik, özgürlük, baris ve yerel istihdam demektir.”

Prof.Dr. Azize Toper Kaygin Rektör Yardimcisi